Metallica Amerikalı bir heavy metal grubudur. Kurulduğundan bu yana geçen zaman içinde dünyanın en popüler ve başarılı rock gruplarından biri oldular. Yaptıkları albümler dünya çapında 90 milyon sattı. Kill' em All hala dünyada en çok satan albümlerden biri olarak gösterilmekte. Peki Metallica' yı büyük grup yapan, diğerlerinden ayıran özellikleri neydi?
Metallica 1981 yılında gitarist ve vokal James Hetfield ve Danimarkalı davulcu Lars Ulrich tarafından kuruldu. Gruba daha sonra basçı Ron McGovney ve lead olarak Dave Mustaine katıldı. Ron McGovney' in grupta ömrü fazla uzun sürmedi. Onun ayrılmasından sonra gruba Cliff Burton basçı olarak katıldı. Birkaç konserden sonra Metallica Megaforce Records' la anlaştı. Kısa bir süre sonra Hetfield ve Ulrich Dave Mustaine' in hareketlerinin gruba zarar vereceğini, ve bunun böyle gitmeyeceği kararına vararak Mustain' i gruptan attılar ve onun yerine Exodus grubundan Kirk Hammett' ı gruba aldılar.
1983' ün Mayıs ayında Metallica ilk albümü Kill'em All u kaydetti. Bu albüm Kirk Hammett' ın dediği gibi bir heavy metal albümü değildi. Müzik tarzı speed metal ve trashin bir karışımıydı. Komplike gitar soloları yerine sadece hızlı sololar vardı.
Bir yıl sonra Metallica Ride The Lightning i çıkardı. Ride The Lightning albümü büyük ses getirmişti ve birçok plak şirketinin dikkatini çekmeyi başardı. Ardından Metallica Elektra Records' la anlaştı. Elektra Records altında ilk çıkardıkları albüm Master Of Puppets oldu.
1986 yılının 27 Eylül' ünde Metallica bir Avrupa turnesindeyken şanssız bir trafik kazası sonucu basçı Cliff Burton turne minibüsünün altında kalarak öldü. Onun ölümü Metallica hayranları için büyük bir üzüntü oldu. Bundan sonra Metallica' nın müzik tarzında da büyük bir değişim oldu. Hatta ölümüyle ilgili Lars Ulrich Onun ölümüyle Metallica müzik ruhunu kaybetti. demiştir. Onun da söylediği gibi Cliff' in ölümünden sonra çıkan Metallica albümlerine baktığımızda Metallica' nın sert tarzını değiştirdiğini görebiliriz. Ancak buna rağmen Metallica dinleyici kitlesini kaybetmemiş, aksine artırmıştır. Çünkü sert tarzlarını bırakmalarına rağmen Metallica yaptıkları müziği kalitesini hiçbir zaman düşürmemişlerdir.
2000li yılların başları Metallica için sıkıntılı dönemlerdi. Grup neredeyse dağılma noktasına gelmişti. Metallica'yla geçirdiği 15 yıldan sonra Jason Newsted gruptan ayrılmış, James Hetfield alkolizmle mücadele ederken Lars Ulrich de Napster' ın müziklerini çaldıklarını iddia ederek Napster' a dava açmıştı. Grubun menajerleri durumun kötüye gittiğini görerek çareyi gruba bir psikiyatrist tutmakta buldular. Metallica grubu elemanları bir süre psikoterapi gördüler. Terapi gördükleri ve St. Anger albüm çalışmalarını kapsayan dönemi anlatan bir Metallica belgeseli hazırladılar. Some Kind of Monster adlı bu Metallica belgeselini seyrettiğinizde grup elemanlarının o dönemde içinde bulundukları durumu, yaşadıkları sıkıntıları daha iyi anlayabiliyorsunuz.
Bu sıkıntılı dönemin ardından St. Anger albümü çıktı. St. Anger adından da anlaşılabileceği gibi sinir yüklü bir albüm oldu. Albümü baştan sona dinlediğinizde bunu anlayabiliyorsunuz. Sanki grup stüdyoya girmiş ve bütün sinirini bu albümle kusmuş....